Gücenmenin kaygısı

 

Şeytan gücenir Tanrısına, Adem gibi birinin karşısında boyun eğilmesini istediği için. Anlamlandıramaz bunu, aklına, mantığına uyduramaz. Kendisi kutsal ateşten yaratılmışken, balçıktan oluşan bir şeye biat etmek gücüne gider. Gücenir,gücenir, gücenir. Sonra şeytan bu ya pes etmek yerine savaşmayı tercih eder ve Tanrısına karşı gelir. İşte o zaman başlar dış görünüşün her şey olduğu fikri.
Topraktan yaratılmak ateşten yaratılmak kıyası  markaya dönüşür. Marka giyilen ateştir, örtülen topraktır artık. Kentler büyüdükçe bu markalar hüküm sürer. Markalar büyüdükçe insanlar arası ilişkiler kırılganlaşır. Kırılganlaşan duygular yerini gücenmelere bırakır. Çünkü duygular objeleştirilmiştir artık. İfadeler nesneler aracılığıyla anlam kazanmıştır. Salt bir ifade gücenmelere sebep olmuş, nesnelerle taçlandırılmayan duygular anlamsız kalmış, beraberinde ilişkilerin kopmasına neden olmuştur.
Edebiyat, gücenen karakterle dolup taşmıştır. Ressamlar tablolarına gücenmiş yüzler çizmiş, şarkılar gücenmiş harmonilerden yaratılmıştır.

 İnsan kendi ruhuna nakşeder gücenme güdüsünü. Onsuz yapamaz hale gelir. Gücenmeyi kendine bir hak olarak görür.
H.Melville’nin Katip Bartleby’i gücenmiştir insanlığa, cenin halinde ölüsü bulunur bir hapishane duvarının dibinde,  Hitler’in zorba dünyasından umudunu kesmiştir Stefan Zweig, yaşamaya dair bir coşkusu kalmamış, gücenmiştir. İntiharı seçmiştir eşi Lotte ile birlikte, nem kokan bir otel odasında.

Düzinelerce sevgili listesi yapan Elsa’ya karşı gönlü kırılmıştır aşkın şairi Aragon, Elsa’nın gözleri şiirinden sonra. Ve köleleriyle birlikte mezara gömülmeyecekse gücenecektir Mısır Kralı.


İnsan tabiatında gücenmenin yeri yadsınamaz. O her şeyin belirleyicisidir artık, kimi zaman olumlu eylem olmuştur, kimi zaman olumsuz eylemin kendisini yaratmıştır. Artık güdülerin tahakkümünden kurtulmak modern insan için bir korku oyunudur. Bu oyuna dahil olmaktansa izlemeyi tercih eder. İzleyici olarak tahrik olmak ister. Çünkü o zaman bu korkunun dışında kaldığını düşünür. Oysa güdüler evreninde kendine bir hapishane inşa ettiğini unutmak ister, hatırlamak istemez.
Gücenmek insan zihninin sürüngen tarafının ürünüdür. Bilincin dışında kalır. Deyim yerindeyse özgür olmanın önünde bireyi sürüngen gibi süründürür. Ama birey bu sürünme halini öyle kanıksar ki kendi gerçeği olarak görür, bundan kurtulması gerektiğini düşünmez bilakis bu tarafına methiyeler dizer, methiyeler dizilir. Gücendiği zaman ödüllendirilir nesnelerle. Gücendirdiği zaman affın yolunu yine nesnelerde bulur.
İlkel insanın gücenmek gibi bir derdi yoktur. İlkel insanın gücenmek gibi bir konforu yoktur. Ardına saklanıp, bundan kendine sahte cennet yaratmak gibi bir yüzsüzlük içerisinde değildir korku dolu mağara gecelerinde.
Onun duygusu ilkeldir. Hesapların içerisine girmez. Olduğu gibidir.
Modern insanın milenyum çağında edindiği bu gücenik haller distopyanın içerisinde olduğumuzu anımsatıyor.
Hareket kabiliyeti elinden alınmış, belli kodlar yüklenmiş kitleler yığınına dönüşmüş, refleksler ortak şekilde yaşanıyor.

Şu da eklenirse gücenmenin kısa panoraması tamamlanmış olacak sanırım.
Psikanaliz kuramının yaratıcısı olan Sigmund Freud’a da ilham kaynağı olan Oidipus efsanesinde, Oidipus’un kızı olan Antigone babasının ölümünden sonra iki erkek kardeşinin arasındaki taht  kavgasını sonlandırmak için çabalar.
Kavga ölümle sonuçlanır. Antigone ceseti gömmek ister ama dayısı tarafından buna izin verilmez yine de gizlice cesedi gömmeyi başaran Antigone, kral olan dayısının cezalarına dayanamaz, dayısına gücenir ve intihar eder. Antigone ile başlayan trajedi peşi sıra devam eder , Antigone’nin nişanlısı, nişanlısının annesi ile intiharlar gerçekleşir. Herkes bir başkasının olmayışına kırılır.

Zamana, ve zamanın ruhuna uygun olarak bambaşka anlamlara bürünen gücenme hali, sıradan insanın zihninde entrikaya dönüşürken, sanatın dallarında karşımıza bir reddi yaşam olarak yansımaktadır.








Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Freud-Anna-Melanie Klein Savunması

Vasıf Öngören - Asiye Nasıl Kurtulur ?

Jose Saramago - İsaya Göre İncil